Eğitim Olgusunun İnsan ve Toplum Üzerindeki İlişkisi

Yazar: Adem Pervan

İnsan, varoluşsal olarak hayatta kalmak ve daha sonraki merhalede hayatını iyi şekilde devam ettirmek mecburiyetindedir. Aynı zamanda bu mecburiyet, en temelde insanın ontolojik anlamda bireysel sorumluluğudur. Sorumluluğun yerine getirilebilmesi ise ancak toplum düzeninde uyumlu yaşayabilme becerisi ile mümkündür. Toplum yapısı, tüm farklılıkların bir araya gelmesiyle ortak bir yaşam alanı oluşturmaktadır. Toplumun kendi içindeki doğal düzeni, zaman içerisinde birçok değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Geçmişten günümüze gelene kadar ki bu süreçte, değişime uğramayan tek şey ise, toplumun insana ve insanın da topluma bağlı/bağımlı yaşam sürdürmesi olmuştur. 

Doğan Cüceloğlu (1938-2021)

Birey ve toplum arasındaki dengenin ve uyumun sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi bilginin, bilgi ediniminin akışı ile ilişkilidir. İnsan doğduğu andan itibaren doğası gereği bilgi edinmeye, sorgulamaya, anlamaya ve anlamlandırmaya dair merak içerisindedir. Bu konuyla ilgili birçok filozof da kendi düşüncelerini ve yorumlarını paylaşmış bulunmaktadır. Bireyin toplum düzeni içerisindeki konumunu, görevini, sorumluluğunu da Savaşçı kitabında Doğan Cüceloğlu farklı bir veçheden ele almıştır. Kendisi bir insanın, “Ben kimim?” sorusunu sorması üzerine ontoloji alanında cevap aradığını, “Ben ne biliyorum?” sorusuna ise etimoloji alanında cevap aradığını ifade etmektedir. 

Anlam arayışı serüveninde insanın elde ettiği tüm bilgi ve ona uygun kendine kattığı davranış biçimi, doğrudan ve/veya dolaylı olarak eğitim kabul edilmektedir. Eğitim olgusu, hayatın her anına ve her alanına hitap eden bir disiplindir. Birçok alt başlığa sahip olması açısından da geniş bir yelpazeye sahiptir. Eğitim; salt insanın gelişimi amaçlı değil, kitlenin dönüşümü amacıyla da devletler tarafından planlı, programlı, denetimli ve kadın-erkek ayırt etmeksizin modern anlamda sistemleştirilmiştir. Binaenaleyh, Mustafa Gündüz Hoca’nın İLKE Vakfı markası olan Nokta Kitap tarafından yayınlanan Eğitim Üzerine: Neydi? Nedir? Ne Olacak? adıyla literatüre kazandırdığı bu kitap gibi bu konu üzerinde daha birçok eser kaleme alınmıştır.

İnsan doğduğu andan itibaren doğası gereği bilgi edinmeye, sorgulamaya, anlamaya ve anlamlandırmaya dair merak içerisindedir.
Eğitim Üzerine: Neydi? Nedir? Ne Olacak?

Mustafa Gündüz, kendi perspektifinden kaleme aldığı bu çalışmasına modern eğitimin tarihi, felsefi, sosyolojik, ideolojik ve kültürel temellerine dair teorik kısa bir değerlendirme olarak bakılabileceğini ifade ediyor. Gündüz ilk bölümlerde eğitim kavramının etimolojisini, eğitimin tanımını ve anlamını ele almıştır. Sonraki bölümlerde ise modern eğitimi alt başlıkları ile detaylı bir şekilde irdelemiştir. Yazarın konuları ele alış biçimi; eğitim ile ilgili temel dayanak noktalarını mercek altına alarak yeni bir tanım ile gelecekteki eğitim anlayışına dair öngörülerde bulunulması amacıyladır. Bu sebeple eğitim üzerine 20. Yüzyıl aydınlarının eğitim teorilerine yönelmiş ve İslam-Türk dünyası özelinde de eğitim konusunu farklı veçhelerden değerlendirmiştir. 

Yazar, kitabında eğitimi çatı kavram olarak nitelendirerek, uzaktan yakından eğitimle bağı olan herkese hitap etmek üzere diğer alt alanların aktarımını da açıklayıcı bir dille sağlamıştır. Aynı zamanda modern eğitim ile geleneksel eğitim dikotomisi etrafında inceleme yaparak “birey, toplum, devlet” penceresinden de okuyucuya farklı bakış açıları sunmaktadır. Bu bağlamda her bireyin, toplumun ve devletin kendi içinde eğitime dair farklı hedefleri olduğunu belirterek, eğitimin amacını İnsan ve Topluma Etkisi başlığı altında ele almıştır. 

Eğitim veren her devlet ve devlet içindeki özel kurum ve kuruluşlar aynı zamanda kendi kültürlerini de aktarmaktadır. Eğitim ile birlikte kendi kültürünü aktar(a)mayan sistemin milli olmadığını ifade edebiliriz. Bu bağlamda yazar kendi kitabında eğitimin tarihsel temellerini ele alırken İslam-Türk kültürüne yönelik eğitim ve öğretim konularına da değinmiştir. Literatürde yer alan eğitim kitapları genelde eğitim üzerine değindikleri konularda Batı merkezli kültürü ve anlayışı aktarmaktadır. Mustafa Gündüz ise, kaleme almış olduğu Eğitim Üzerine: Neydi? Nedir? Ne Olacak? adlı kitabında değindiği konular itibariyle farklı bir bakış açısı sunmaktadır. 

… modern eğitim ile geleneksel eğitim dikotomisi etrafında inceleme yaparak “birey, toplum, devlet” penceresinden de bakış açıları sunmaktadır. Bu bağlamda her bireyin, toplumun ve devletin kendi içinde eğitime dair farklı hedefleri olduğunu belirterek, eğitimin amacını insan ve topluma etkisi başlığı altında ele almıştır. 
Prof. Dr. Mustafa Gündüz

Kitapta İslam-Türk merkezli eğitim anlayışı ele alındıktan sonra modern eğitimin doğuşuna doğru bir geçiş görülmektedir. Modern eğitimin doğuşu ve gelişimi konusunu modern/modernite kavramları üzerinde durarak modern eğitimin temellerine inmiş ve bu kitabı yazmadaki asıl amacının ne olduğuna dair cevaplar vermiştir. Yazar aynı zamanda bu iki ayrı konuya detaylı şekilde değindikten sonra modern eğitim ile geleneksel eğitim arasındaki farkları da genel olarak ele almıştır. Modern eğitim başlıklı konuyu genelden özele doğru indirgeyerek Türkiye’de modern eğitimin doğuşu ve gelişimi üzerinde de durmuştur.

Bilim, sistematik bir bilgi birikimidir. Belli bir problem, merak ve araştırma dahilinde ortaya konulmaktadır. Tabii ki her konunun bilim olması mümkün değildir. Bir bilgi alanının kendine ait bilim olarak kabul edilebilmesi için bazı şartların sağlanması gerekmektedir. Eğitim alanı da bilim olma yolunda gerekli olan şartları 20’nci yüzyılın başlarında karşılamıştır. Yazar kendi kitabında eğitimin bilim yönüne de detaylıca değinmiş ve salt olarak eğitim bilimi üzerinde durmakla kalmamış aynı zamanda eğitim yönetimi, eğitim psikolojisi, eğitim felsefesi, eğitim sosyolojisi gibi temel alt alanlarına da değinerek bu konuda detaylı bir inceleme yapmıştır.

Mustafa Gündüz’ün kitabında ele alınan tüm konuları değerlendirdiğimiz zaman, eğitim ile yakından-uzaktan ilgili ve sorumlu olan herkesin Eğitim Üzerine: Neydi? Nedir? Ne Olacak? kitabını okuması, eğitime dair farklı bir bakış açısı sunacaktır.

Adem Pervan

Âdem Pervan, 2018 yılında Kocaeli Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü mezunudur. Aynı üniversitede Pedagojik Formasyon Eğitimini de tamamlayan Pervan, halihazırda özel bir eğitim kurumunda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapmakta ve aynı zamanda İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde Eğitim Yönetimi alanında da yüksek lisans çalışmalarına devam etmektedir.

Leave a Comment