Manevi İklimden Manevi Mekanlara

Yazar: Habip Genç

Bayram, Allah rızası için yapılan her davranışın mükafatının verildiği mevsimin adıdır. İnsanın Allah için nefsine zincir vuruşuna karşılık Allah’ın kulunu bağışlamasıdır. Ramazan’ın her yıl on gün erkenden gelişi belki de Allah’ın kulunu bağışlaması için ona erkenden fırsat verip bayram yaşatması içindir. Ramazan’ın her yıl erkene gelmesi Nasreddin Hoca’nın şu fıkrasını akla getiriyor: Hocaya bir gün bir adam sorar:

-“Hocam Ramazan’ı yaşadık ama bizden memnun kalmış mıdır?” deyince, Hoca:

-“Memnun kalmasa hiç her yıl on gün erkenden gelir mi” der. Adam:

-“Hocam Ramazan’ın gidişi bizi çok üzüyor” deyince, Hoca:

-“Tabi canım! Üzüntünüzden üç gün bayram yapıyorsunuz.” der.

Keder paylaştıkça azalır, sevinç paylaştıkça çoğalır derler. Bayram sevincin en samimi paylaşıldığı mevsimdir. Bu sevinci içimize hapsetmeyip insanlar ve mekanlarla paylaşmalıyız. Sevinç ruhu olan her şeyle paylaşılır. Mekanların da bir ruhunun olması sevincin onlarla da paylaşılabilir olduğu anlamına gelir. Bayramda gidilecek birkaç yerden bahsedelim:

Akraba Ziyareti: Dinimizce sıla-i rahîm olarak adlandırılan bu ibadet her zaman önceliğimiz olmalıdır. Eş, dost, arkadaş çevremizde, en yakınımızda olanlar oldukları için öncelikle onları ziyaret etmeli, uzakta olanları aramalıyız. Kabristan ziyaretlerini de unutmamalıyız.

İSTANBUL

Darülaceze: Huzur evleri kimsesiz olan ya da dünyada kimsesizliğe terk edilmiş yaşlıların olduğu bir yer. Özellikle bayramlarda “acaba bir gelenim olur mu?” diye bekleşen insanların da “gelenleri” olabilir, onları sevindirebiliriz. Darülaceze, İstanbul’un Okmeydanı semtinde yer almaktadır.

Mimar Sinan (?-1588)

Mimar Sinan Türbesi: Şehzadebaşı Camiini yaparken “Çırak Sinan”, Süleymaniye Camiini yaparken “Kalfa Sinan”, Selimiye Camiini yaparken ise “Usta Sinan”; kısacası “Koca Sinan”… Camiiden medreseye, imarethaneden su yoluna kadar birçok alanda 375 eser vermiştir Koca Sinan. Mimar Sinan’ın kabri Süleymaniye Camii’nin arka tarafında, İstanbul Müftülüğü’nün yanında yer almaktadır. Böyle büyük bir insanın türbesi acaba nasıl deyip ihtişamlı bir türbeyle karşılaşacağınızı sanırsanız kabri bulamayabilirsiniz. Çünkü köşe başında ufacık bir yerdir.

Ebu Eyyub El-Ensarî (Eyüp Sultan Camii): İstanbul’un manevi sultanlarının pîrî olan, Efendimizin İstanbul’un fethinin mazharına layık olabilmek adına Medine’den İstanbul’a gelen ve burada vefat eden ve bugünkü Eyüp Sultan ilçesine ismini veren Sultan… Sur kenarında metfun olan Eyüp Sultan Hazretlerinin önce türbesini ardından da Camiisi Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yaptırılmıştır. Kara ve deniz yoluyla da ulaşım sağlaması kolay bir yerdedir.

Sevinç ruhu olan her şeyle paylaşılır. Mekanların da bir ruhunun olması sevincin onlarla da paylaşılabilir olduğu anlamına gelir.

Aziz Mahmud Hüdayi: Şehirlerin de ruhu vardır. Ne var ki bazı şehirler içerisinde farklı ruhlar barındırabilirler. Üsküdar’a huzur katan ruh muhakkak Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleridir. “Türbemize bir kez gelip bizi ziyaret edenler, denizde boğulmasınlar, fakirlik görmesinler…” diye niyazda bulunmuştur Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri. Bayramlar, gönül sultanlarının dualarından hisse almak için güzel bir fırsattır.

Yuşa Tepesi

Yuşa Peygamber: Hz. Yuşa’nın Kur’an’da adı geçmeyip peygamber olduğu rivayet olunur.  Osmanlı donanmaları sefere çıkacakları vakit dört büyük manevi Sultanı selamlayıp öyle sefere çıkarmış. Bu manevi Sultanlar: Aziz Mahmud Hüdayi, Hz Yuşa, Telli Baba ve Beşiktaşlı Yahya Efendi olarak bilinir. Hz. Yuşa’nın türbesi İstanbul’un Beykoz ilçesinde Anadolu Kavağı mevkiinde bulunup Karadeniz ve İstanbul Boğazının kesişimine şahitlik etmektedir.

Erzurum
Alvarlı Efe Hz. (1868-1956)

Alvarlı Efe:

“Hüzn-ü keder def ola,

Dilde hicap ref ola,

Cümle günah aff ola,

Bayram o bayram ola…”

“Hazer kıl kırma kalbin kimsenin canını incitme…”

“Alemlere rahmet olan Ahmet Muhammed Mustafa…”

“Seyreyle güzel kudreti Mevla’m neler eyler…” gibi nice eserin sahibi, son devrin (19-20. yy) ariflerinden olan Alvarlı Efe Hazretleri Erzurum’un Pasinler (Hasankale) ilçesinde Alvar köyünde su, kuş ve ağaç sesleri içinde istirahatgahındadır. Alvarlı Efe Hazretlerinin mezarı şehrin gürültüsünden uzak, gönlünüzün derinliklerine kadar maneviyatın lezzetini tadabileceğiniz bir konumdadır.

Erzurum’da aynı zamanda Abdurrahman Gazi, Habib Baba, Nene Hatun, Horasan Baba gibi nice arif, ulema ve şühedayı ziyaret edilebilirsiniz.

DİYARBAKIR
Elyesa ve Zülkifl Peygamberler’in Türbeleri

Elyesa ve Zülkifl Peygamberler: Sahabeden tabiine, tebe-i tabiinden arif, alim ve şehitlere varana dek yüz binlercesi Anadolu’da ruh inşaa etme mücadelesi vermişlerdir. Ruhu olan bu topraklarda nice peygamberler yaşamıştır. En bilineni Şanlıurfa’da da yaşamış olan Hz. İbrahim’dir. Ancak Kur’an’da adı geçip türbeleriyle Anadolu’yu müşerref kılan sadece iki peygamber vardır. Elyesa ve Zülkifl Peygamber. Peygamberlerin türbeleri Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde yer almaktadır.

ANKARA

Hacı Bayram-ı Veli: Anadolu’nun manevi mimarlarından olup İstanbul’un Fatih’ini yetiştiren Akşemsettin Hazretlerinin hocasıdır. 2. Murat Han’a, Akşemsettin Hazretlerini ve ileride Fatih olacak 2. Mehmed’i işaret ederek, “İstanbul’u şu aksakla, şu çocuk fethedecek.” dediği rivayet olunur. Türbesi Ankara Ulus’ta yer almaktadır.

BİLECİK
Şeyh Edebali Türbesi

Şeyh Edebali: Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin kayınpederi olmakla birlikte, Osmanlı’nın manevi yönünün kuvvetlenmesinde büyük katkıları olmuştur. Osman Gazi’ye verdiği “Ey Oğul! Bundan böyle beysin…” şeklinde başlayan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” diye de eklediği öğüdü meşhurdur. Bu öğüt aslında Osmanlı’nın felsefesini oluşturan, altı yüz yılının her bir dönemine ışık tutan bir öğüttür. Şeyh Edebali’nin türbesi Bilecik’in Söğüt ilçesinde yer almaktadır. Bilecik’te aynı zamanda Dursun Fakih, Ertuğrul Gazi ve aile efradı ziyaret edilebilir.

BURSA
Emir Sultan Türbesi

Emir Sultan: Padişahın damadı olan genelde vezir olur ve padişahın adı yanında esamesi okunmaz ama padişahın damadı olup da Sultan olanın ismi de cismi de padişahdan önde gider. Emir Sultan, Yıldırım Bayezid’in damadıdır. Niğbolu zaferinden dönen padişah yirmi camii yaptırmaya karar verir ve bunu damadına danışır. Emir Sultan da yirmi camii yaptırmak yerine yirmi kubbeli bir camii yapmasını söyler ve meşhur Bursa Ulu Camii inşaa edilir. Türbesi, Yeşil Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yüksek bir tepeden şehre maneviyat dağıtmaktadır. Ayrıca Üftade Hazretleri başta olmak üzere Yeşil Türbe, Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin Türbeleri (Tophane) ziyaret edilebilir.

Bu mekanlar başlıca sayabileceklerimizdi. İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun her bir karışında ziyaret edilecek o kadar çok yer var ki… Mehmet Akif’in “Şüheda fışkıracak taşı toprağı sıksan şüheda!” dediği mısranın başına ve sonuna “ulema” ve “urefa” kelimelerini koysak arifler, alimler ve şehitler diyarı olan Anadolu’nun tam bir tarifi yapılmış olur belki. ‘Bastığı yerleri toprak’ diyerek geçenlerden olmamak dileğiyle.

Habip Genç

İstanbul Sultanbeyli’de 2003 yılında doğdu.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2. sınıf öğrencisi ve hali hazırda İLEM’de 1. Kademe öğrencisidir.
Çeşitli dergilerde yazılar yazmaktadır.

Leave a Comment