Avrupamerkezci Modernitenin Oluşumu: Batılı Modern Sosyal Teoride Öteki
Avrupamerkezci Modernitenin Oluşumu: Batılı Modern Sosyal Teoride Öteki, Lütfi Sunar, 9 Aralık 2015 Çarşamba, 14.00
Muş Alparslan Üniversitesi’nde (MŞÜ), Lütfi Sunar’ın katılımıyla Avrupamerkezci Modernitenin Oluşumu: Batılı Modern Sosyal Teoride Öteki’ konulu bir konferans düzenlendi.
Konferanstan önce açılış konuşması yapan Muş Alparslan Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, şu an yaşayan herkesin dolaylı ya da direkt olarak modernite ile karşı karşıya kaldığını, fakat tam olarak bunun ne olduğunu bilmediklerini ifade etti.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar, Avrupamerkezcilik, modernitenin kökenleri, gelişimi ve günümüzde yansımaları ile öteki kavramlarını ele aldı.
Konferansa öğretim üyelerinden ve öğrencilerden büyük bir ilgi vardı. 500 kişilik salonda oturacak yer bulamayan öğrenciler konferansı koridorlarda ayakta takip etmek zorunda kaldılar.
Sunar’ın konuşmasından iktibas yapacak olursak:
“Aslında bir bakıma hepimiz zaman zaman bir takım beklentilerle de moderniteye yaklaşmaktayız. Mülteci sorunu olduğunda, Avrupalıların mültecileri kabul etmemesini, Avrupalı moderniteye ihanet olarak görebiliyoruz. Avrupa’da İslam karşıtlığı yükseldiğinde zihnimizden bunun modern olmaya aykırı bir şey olduğu, geçiyor. Çoğu kez onları kendi ilkelerine uymamakla suçluyoruz. Avrupalıları çoğu kez tutarsızlıkla itham ediyoruz. Bugün neredeyse dünyadaki pek çok sorun için moderniteyi suçlamak bir gelenek halini almış vaziyettedir. Hâlbuki ben bugün size, bu yaşananların asli olduğunu, beklenmeyen bir durum değil, aksine modernitenin özünde var olan bir hadise olduğunu ve modernitenin kendi varlığını zaten tam da ötekinin varlığı üzerine inşa etmiş olduğunu, dilim döndüğünce anlatmaya çabalayacağım.”
“Okuduğumuz pek çok kitapta, dünya tarihindeki gelişmeler anakronik bir şekilde, sanki moderniteyi ortaya çıkartmak üzere şekillenmiş hadiselermiş gibi anlatılır. Sanki bütün dünya tarihinin amacı moderniyeti ortaya çıkartmakmış gibi kurgulanır. Bir felsefe tarihini, siyasi tarihi okursunuz, oradaki bütün gelişmeler moderniteyi ortaya çıkartmak üzere ortaya çıkmış başlangıçtan itibaren amaçlanmış hadiselermiş gibi sunulur. Dolayısıyla modernite bize evrensel, cihanşümul, zamanı ve zemini aşan bir hadise gibi sunulur. Dünya tarihinin maksadı, moderniteyi ortaya çıkartmakmış gibi sunulur. Biz de aslında çoğu kez farkına varmadan bunu böyle kabul ederiz.”
“Esasında modernitenin evrensel bir olgu olmadığını kabul etmekle işe başlamak belki de en iyisi. Öncelikle zamansal olarak evrensel bir olgu değildir modernite. Belli bir zamanda ortaya çıkmış olan bir toplum biçimini, bir uygarlığı, bir yaşayış biçimini ifade eder. … Modernitenin bir zamanı olduğu gibi bir mekânı da vardır. Modernitenin mekânı Batı Avrupa’dır ve bu Batı Avrupa’nın uzantısı olan Kuzey Amerika’da modernitenin yine öz coğrafyasına dâhil edilebilir.”
“Yani öncelikle karşımızda evrensel bir yaşam biçimi, evrense bir toplum biçiminin bulunmadığını kabul etmekle işe başlayabiliriz. Bu çok zor bir hadise. Çünkü elimizdeki bütün tarihsel veriler, bilimlerin, düşüncenin, siyasetin tarihi modernitenin dünya tarihinin nihai amacı olduğu fikrinden hareketle yazılmış durumdadır. Bu yazım biçimine, biz teoride Avrupamerkezcilik adını veriyoruz. Avrupa’nın, her şeyin merkezine alındığı, Avrupa’nın, her şeyin nihayetine konulduğu ve bir geçerlilik ölçütü olarak kabul edildiği teorik yaklaşım, Avrupamerkezcilik olarak adlandırılabilir.”
Konferansın ardından soru cevap kısmındaki soruların niteliği konferansa katılım çokluğunun yanı sıra meseleye olan ilginin de bir göstergesiydi. Gerek öğretim üyelerinden gerekse öğrencilerden gelen sorular ve değerlendirmeler konferans süresi ve salonunu aştı.
Konferans sonrasında Rektör yardımcısı Erdal Necip Yardım makamında ziyaret edildi. Ziyarette VI. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi’nin (TLÇK) Muş Alparslan Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilmesi konusu görüşüldü. Akabinde VI. TLÇK’nin Muş’ta yapılması hususunda İlmî Etüdler Derneği ve Muş Alparslan Üniversitesi tarafından protokol imzalanarak kongrenin Muş’ta yapılması karara bağlandı.
Konferansa gösterilen büyük ilginin haricinde VI. TLÇK’nin Mayıs 2017’de Muş’ta yapılacak olması da heyecan verici bir husustu çünkü 5 yıllık tecrübesiyle TLÇK hem Muş’un fazlasıyla istifade edeceği hem de bu tecrübenin komşu şehirlere de aktarılmasına imkân tanıyan bir buluşma olacaktır.