Hadislerin İntikal Süreci
İLEM İslâm İlimleri Çalışma Grubu, 21 Ocak Cumartesi günü İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Seyit Ali Güşen’i ağırladı. Güşen, 2014 yılında tamamladığı “İlk İki Asır Hadis Eserlerindeki Rivayetlerin Temel Hadis Kaynaklarına İntikali (Fiten Rivayetleri Örneğinde)” başlığını taşıyan doktora tezi çerçevesinde “Hadislerin İntikal Süreci” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Konuşmasının ilk kısmında hicri ikinci asrın hadis ilmi açısından önemine ve oryantalistlerin bu dönemle ilgili iddialarına değinen Güşen, çalışmasının amacının oryantalistlerin iddia ettiği gibi hadislerin ikinci asırdan üçüncü ve dördüncü asra intikali esnasında bir takım kusurlarının giderilip giderilmediğinin tespiti olduğunu dile getirdi. Bunun ardından Güşen, müelliflerinin vefat tarihleri açısından hicrî 200 yılını sınır kabul ederek tespit ettiği ve çalışmasına temel teşkil eden yirmi iki eser ve müellifleri hakkında önemli bilgiler verirken bu eserlerin ayırıcı özelliklerine işaret etti. İkinci asırdan günümüze ulaşan bu yirmi iki eserde yaklaşık 13.300 hadis bulunduğunu dile getiren Güşen, bu hadisleri merfû, mevkûf ve maktû olmaları açısından da bir değerlendirmeye tabi tuttu. İkinci asır eserlerindeki mevkûf ve maktûların miktarı üçüncü asra göre daha fazla olsa da bu konuda bir genelleme yapmanın doğru olmadığını ifade ederek bu durumun müellifin amacına, eserin türü ve konusuna göre değişiklik gösterdiğine vurgu yaptı.
Çalışmasının ikinci kısmında fitenle ilgili rivayetleri örnek olarak seçen Güşen, ikinci asır eserlerinde yer alan fitenle ilgili 200 rivayeti sonraki dönem eserlerinde bulunan rivayetlerle karşılaştırarak mürsel ve mevkûf rivayetlerin sonraki dönemde merfû ve muttasıl hale dönüştürülüp dönüştürülmediğinin tespitini yapmıştır. Güşen bu bölümdeki tespitinden yola çıkarak aynı müelliften gelen rivayetlerin sonraki dönem eserlerinde büyük çoğunlukla mürselse mürsel olarak, muttasılsa muttasıl olarak yer aldığının altını çizdi. Güşen’in ifade ettiğine göre üçüncü asırda merfû ve muttasıl rivayet talebinin artmasıyla ikinci asırdaki mürsel rivayetler yazılmış ancak kitaplara alınmamış, isnatlarıyla birlikte talebelere nakledilmiştir. Hicri dördüncü asırda tekrar hadis toplama geleneğinin başlamasının etkisiyle bu rivayetler dördüncü ve beşinci asırlardaki eserlerde yeniden ortaya çıkmış ve ikinci asırdaki şekilleriyle bu eserlerde yer almışlardır.
Üçüncü bölümde ise tek bir rivayeti hem yatay hem de dikey incelemeye tabi Güşen, Deccal rivayetini örnek olarak seçmiş ve bu rivayetin elli beş tarîki üzerinde incelemede bulunmuştur. Güşen konuşmasında bu bölümde yaptığı inceleme sonucunda aynı gruptan gelen rivayetlerde çok basit farklar görüldüğünü tespit ettiğini dile getirdi. Ayrıca bir rivayetin metnindeki farklılıkların çeşitli sebeplerden kaynaklanmış olabileceğine işaret eden Güşen, bu farkların Hz. Peygamber’den, sahabeden, rivayetin keyfiyetinden ya da râvînin kusurundan kaynaklanmış olabileceğini ifade etti.
Yalnızca İslami ilimler değil, çeşitli alanlardan dinleyicilerin bulunduğu sunum, gerek sunumda değinilen spesifik konular gerekse genel itibariyle hadis rivayetine dair soruların yöneltildiği soru-cevap kısmının ardından sona erdi.