Yeni Dostluklara İmkan Sağlayan İlem Kampı
İLEM ile geçirdiğim ilk kamp olduğu için İlim Yayma Cemiyeti’nin Gebze/Çayırova Yükseköğrenim Yurdu’nda 9-11 Şubat tarihleri arasında yaptığımız üç günlük kamp ve bu değerlendirme benim için fazlasıyla önem taşıyor. İLEM’in çalışmalarındaki üst düzey samimiyete biz de bu kamp vesilesiyle bir ünsiyet sağlamış olduk. Kampın asıl amacı da buydu aslında benim için. Kampın nihayete ermesinin ardından bu satırları yazan birisi olarak bu amacın ziyadesiyle hasıl olduğunu açıkça söyleyebilirim. Gerek uzun uzun süren tanışma faslımız gerek kampta oynanan oyunlar gerekse toplu veya bire bir muhabbetler aynı mecliste bulunmak; birçok güzel insanla tanışmamıza, tanıştıklarımızla da muhabbetimizi pekiştirmemize vesile oldu. Ne kadar aynı kitap halkasında, ders ortamında bulunsanız da; birlikte kitaplar üzerine, ciddi meseleler üzerine konuşsanız da aynı ortamda yaşamak, vakit geçirmek ve seyahat etmek, birlikte bir yola revan olmaktır insanların arasında sohbeti ve muhabbeti arttıran şey. Yaptığımız kampın en önemli yanı da bu olsa gerek…
Tabi, kampların bir başka kıymetli yönü de bu mental faaliyetlerin yanında eğitici bir hüviyet taşımasıdır. Bu çerçevede kampımızda Prof. Dr. Bilal Kemikli hocamızın “Ey Oğul! Sen Sen Ol” kitabını okuduk ve daha sonrasında hocamız ile beraber tahlilini gerçekleştirdik. Kitap nasihatname türünde bir kitap, seyahatleri evvelinde veya seyahatleri esnasında yazdıklarının bir derlemesi. Bilal hocamız nasihatname geleneğine dair bir girizgah yaptıktan sonra kitabın hem biyolojik çocuklarına hem de manevi çocuklarına, yani bizlere yönelik olduğunu ifade ederek başladı. Kitap aslında daha genç yaşlarda bir hedef kitlesine hitap ediyor ama nasihat dediğimiz şeyin her zaman muhatabı olmamız gerektiğini de unutmamak lazım. Bilal hocayla gerçekleştirdiğimiz tahlilin bize, hayatımızın sonraki yıllarında sıkça hatırlayacağımız pek çok nasihati hatıra bıraktığını da eklemem gerekir. Bununla birlikte, daha çok akademik kürsülerinden dinlemeye alıştığımız hocalarımızla tahlil ve muhabbet vesilesiyle bir araya gelmiş olmak hoş bir tecrübeydi. Metinlere nakşedilen satırların, yazım sürecini, sebeplerini, hikayesini, serencamını bizzat kaleme alan hocamızdan dinlemenin tadı damağımda kaldı doğrusu. Bu açıdan hem tahlili kitabın müellifi ile beraber yapmak hem de kampın muhabbet havasının kitabın nasihatleriyle canlı kalması amaçları birlikte hasıl oldu. Esasında hocalarla yakın ilişki kurabilmek, İLEM’den aşina olduğumuz bir güzellik. Kademe derslerimizi yürüten hocalarımızın latif ve müşfik tavrını bir dönem boyunca tecrübe etmiştik. Fakat, hocalarımızın da bizlerle benzer aşamalardan geçerek bugün bulundukları konuma ulaştıklarını, kendi hayat hikayelerine ait kesitler vasıtasıyla öğrenmiş bulunduk. Bu yönüyle, İLEM kampı; yalnızca kademe arkadaşlarımızı, danışmanlarımızı, Haris Abimizi ve bittabi İLEM’i değil aynı zamanda kıymetli hocalarımızı da yakından tanımaya vesile oldu.
Bilal Hocamızı misafir ettiğimiz akşam gerçekleştirdiğimiz keyifli muhabbetin akabinde, Gürcü yönetmen Zaza Urushadze tarafından yazılıp yönetilen 2013 yapımı Estonya -Gürcistan ortak yapımı sinema filmi Mandariniid’i yani Mandalinalar’ı izledik. Gürcistan ve Abhazya halklarını, 1992 Rusya’sında geçen kanlı çatışmalarını anlatan film gerçekten güzel bir yapım. Esasında günümüzdeki etkileri ve önemi devam eden fakat gözden kaçırdığımız önemli bir meseleye dair farkındalığımızın oluştuğuna inanıyorum. Bu yönüyle kampımızın yalnızca keyifli vakit geçirmeye değil aynı zamanda dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan olaylara dair bilgi ve duyarlılığımızı da arttırdığını belirmem gerekir. Filmin arkasından yine kampın en eğlenceli anlarını yaşadığımız Vampir oyununu oynadık. Vampir oyunu bilhassa birbirimizin isimlerini öğrenmemiz ve muhabbetimizi arttırmamız açısından kampın kilit taşıydı. Vampir oyunu, pek çoğumuzun farklı arkadaş gruplarıyla oynadığı ve bildiği bir oyundu. Ancak şuna eminim ki pek çoğumuzun en çok keyif aldığı vampir, kampta oynadığımızdı. Hatta, üst kademe yer alan kimi arkadaşlarımızın sırf vampir oyununu oynamak için kampımıza katılmış olduğunu da düşünmedim değil.
Keza kampımızda bir başka önemli husus da İLEM’den kıymetli hocalarımızın bizlere ziyaretleriydi. İlk gününde misafir ettiğimiz İLEM Yönetim Kurulu üyesi Fatih Yiğit hocamız, Bilal Kemikli hocamız ile birlikte misafir ettiğimiz İLEM Başkanı Süleyman Güder hocamız, kampımızın biteceği Pazar günü misafir ettiğimiz İLEM Yönetim Kurulu Üyeleri Abdulkadir Macit ve Taha Eğri hocalarımız da ziyaretleri ve sohbetleri ile bizlere verdikleri kıymeti gösterdiler. İLEM’in, evvela talebe koltuğunda oturmuş ve zaman içinde yetkinleşerek hoca konumuna yükselen büyüklerini dinlemek, pek keyifliydi. Doğrusu insan, bir an kendisini de geçen yılların akabinde o koltukta nasihat etmek üzere otururken hayal ediyor. En başta değindiğim İLEM’deki ünsiyeti, yakınlığı, muhabbeti, birlikteliği bu ziyaretlerin ardından daha kuvvetli biçimde hissetim. Özellikle, kampın sonunda Taha Eğri ve Abdülkadir Macit hocalarımız ile yaptığımız kamp değerlendirmesi samimiyeti zirvede tamamlayan, aynı zamanda bireysel gelişim noktasında bize derin tecrübeler bırakan bir program oldu. Hocalarımıza gösterdikleri yakınlık sebebiyle müteşekkirim.
Kamp için eleştirilecek fazla bir şey olmadığını düşünüyorum. Programın rahat olması, dinlendirici bir kitap tercih edilmesi bizim için güzel oldu. Rahat biçimde hazırlanan program arkadaşlarımızla daha çok vakit geçirmemize fırsat verdi. Dönem içinde simaen tanıdığım insanlarla yakın ilişki kurmuş olmaktan, pek çok yakın ve ortak noktamızın bulunduğunu keşfetmiş olmaktan ayrıca memnunum. Fakat yine de kamp şehirden daha uzak ve daha çok sosyal aktivite barındıracak bir şekilde daha renkli hale getirebilirdi. Kamp mekanı olarak bir yurt yerine, sosyal aktiviteye daha çok imkan veren bir mekanın seçilmiş olmasını dilerdim. Doğada birlikte vakit geçirmenin muhabbetimizi daha da koyulaştıracağı şüphesizdir. Önümüzdeki yıllarda gerçekleştirilecek kampların planlamasında bu hususun daha fazla dikkate alınacağını umuyorum. Kampın organizasyonunda emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Yeni kamplarda görüşmek ümidiyle….