Yeniden Milli Mücadele Dergisi’nde Barzani Hareketi

İslamcı Dergiler, Türkiye kültür ve yayıncılık tarihinde zengin bir birikimi temsil ediyor. İslamcı Dergiler Projesi kapsamında çok sayıda dergi taranıp araştırmacıların hizmetine sunuldu. Biz de bu yazımızda İslamcı dergiler tarihinde önemli bir etki ve yere sahip olan Yeniden Milli Mücadele dergisinde yayımlanan Barzani Hareketi ile ilgili yazıları derleyip Barzani Hareketi’nin o dönemin şartlarında bir İslamcı dergide nasıl algılandığını göstermeye çalıştık.

Barzani (بارزانی) aşireti ismini, merkezinin bulunduğu Barzan köyünden alır. Ahmed Barzani, Molla Mustafa Barzani, Mesud Barzani ve yeğeni İdris Barzani bu aşirete mensuptur. Barzani aşiretinin ileri gelen mensupları birçok kez sürgün edilmişlerdir. İngilizler, Aralık 1931, Şubat 1932, Mart 1932, Nisan 1932 ve Haziran 1932 olmak üzere beş kez Barzani Aşiretine saldırmışlardır. Bu saldırılar sonucunda Şeyh Ahmed Barzani Türkiye’ye sığınmıştır. II. Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte aşiretin önde gelenleri ve mensupları köylerine geri dönmüşlerdir. Molla Mustafa Barzani II. Dünya Savaşı sonlarına doğru Sovyetlerle iyi ilişkiler kurmuştur. Mabahad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılmasından sonra Barzani SSCB’ye sığınmıştır. 1958 yılında Abdülkerim Kasım’ın Irak’ta darbe yapması üzerine Molla Mustafa Barzani 12 yıllık mülteci hayatına son verip aynı yıl Irak’a geri dönmüştür[1].  Barzani Hareketi her dönem tartışma konusu olmuştur. Son olarak da 25 Eylül 2017 tarihinde Mesud Barzani’nin Kuzey Irak’ta yaptırdığı referandum ile birlikte Barzani Hareketi gündemin ana konusu haline gelmiştir.  Bu anlamda günümüzde Barzani Hareketi ile ABD ve İsrail arasında bir ilişki kurulmuştur. Mezkûr ilişkinin varlığı geçmişte de dile getirilmiştir. Bu durum bazı İslamcı dergilerde daha net bir şekilde fark edilebilmektedir. Bu anlamda Barzani Hareketinin dış güçlerle olan ilişkisini ön plana alarak söz konusu hareketi değerlendiren dergilerden biri de Yeniden Milli Mücadele Dergisi’dir. Derginin Barzani Hareketine nasıl yaklaştığı ve Barzani Hareketini nasıl incelediği bu yazının ana konusunu oluşturmaktadır.

3 Şubat 1970 – 18 Mart 1980 tarihleri arasında Konya’da yayınlanan ve yazı işleri müdürlüğünü Aykut Edibali’nin yaptığı Yeniden Milli Mücadele Dergisi’nde Barzani Hareketini konu alan 6 tane yazı yayınlanmıştır. Barzani Hareketini beslenen tehlike olarak niteleyen yazıların kim tarafından kaleme alındığı ise bilinmemektedir. Dergideki yazılar Türkiye milliyetçiliği adına Barzani Hareketinin asıl amacını ortaya koymaya yönelik kaleme alınmıştır.

Derginin 23 Ekim 1973 tarihinde yayınlanan 193. sayısında “Beslenen Tehlike: Barzani Hareketi” başlıklı yazı söz konusu hareketi konu edinen ilk yazıdır. Mezkûr yazıda 6-26 Ekim 1973’te meydana gelen 1973 Arap – İsrail Savaşına (Ekim Savaşı/Yom Kippur Savaşı/Ramazan Savaşı/Dördüncü Arap – İsrail Savaşı) Irak’ın da İsrail’e karşı fiilen savaşa katılması üzerine Barzani Hareketinin Irak aleyhine siyonist güçler tarafından hemen harekete geçirildiği belirtilmektedir. Yazıda Irak’tan alınan haberlere göre Barzani Hareketinin Irak’ın kuzey köylerine baskın yaptığı ve halkta tedirginlik yarattığı bilgisi de yer almaktadır.

Söz konusu yazıda Barzani’nin, siyonizmin Orta-Doğu’da dama taşı olarak kullanabileceği, denge unsuru olmasını düşündüğü ve kurmayı planladığı iki devletten birinin sahibi olacağı ifade edilmektedir. Bundan dolayı Sovyet Kızıl Ordusunda ideolojik ve tatbiki eğitim gören Molla Mustafa Barzani’nin eğitimini tamamladıktan sonra Irak ve Türkiye’de Kürtler problemi ihdas etmek üzere emperyalistler tarafından Irak’a gönderildiği vurgulanmaktadır. 1973 yılının ortasına kadar Mustafa Barzani’nin yapacağı eylemlerin talimatını Moskova’dan ve maddi yardımları (silah, para vs.) ise Amerika ve İsrail’den aldığı dile getirilmektedir. Fakat 1973 yılının ortasından itibaren ise Barzani’nin hem talimatları hem de maddi yardımları Amerika ve İsrail’den aldığı dile getirilmiştir. 1973 Arap – İsrail Savaşının devam ettiği günlerde kaleme alınan yazıda Irak’ın İsrail’e karşı de facto olarak savaşa katılmasından sonra Barzani Hareketinin eylemlerine başlaması yazıda savunulan görüşlere delil olarak gösterilmiştir. Son olarak da Barzani ailesi öncülüğünde kurulması planlanan Kürt devletinin vazifesinin vatandaş olarak kabul edeceği Kürtlere devlet kurmak olmadığını siyonizmin beynelmilel politikalarının Orta-Doğu’daki maşalığını yapmak olduğu ifade edilmektedir.

13 Kasım 1973 yılında yayınlanan derginin 197. sayısındaki yazıda ise Molla Mustafa Barzani ile Irak hükümeti arasında 1970 yılında imzalanmış ve Barzani Hareketine muhtariyet tanıyan bir anlaşmanın bulunmasına rağmen Barzani’nin 1973 Arap – İsrail savaşının başlamasından sonra ABD ve İsrail’in isteği üzerine harekete geçtiği tekrar dile getirilmektedir. Aslında yazıda Molla Barzani’nin yakın arkadaşlarından olup yazının kaleme alındığı dönemde Paris’te bulunan ve Barzani Hareketinin diplomatik sahada temsilciliğini yapan Kâmuran Bedir Han’ın bir Fransız gazetesine Barzani’nin o yıllarda Irak’ta başlattığı hareketin sebebine yönelik verdiği röportajdaki ifadeler değerlendirilmektedir. Bedir Han’ın, Kürtlerin en iyi dostunun İsrail olduğunu belirtmesinin yanında “bizler o bölgede İsraillilerin tabii dostları halindeyiz.” şeklinde bir demeç verdiği ve İsrail’in Kürt askerlerini yetiştirmek için özel uzmanlar gönderdiği, söz konusu röportajda yazmaktadır. Ayrıca yazıda Bedir Han’ın “mücadelemize devam edeceğiz, biz de İsrailliler gibi Orta-Doğu’da var olmak veya yok olmak savaşı vermekteyiz.” ifadelerine de yer verilmektedir. Derginin, röportajdan hareketle Barzani Hareketinin başından beri finanse edenlerin beynelmilel sermaye olduğu ve Türkiye Milliyetçileri olarak bu harekete ısrarla dikkat çekmelerinin asıl nedeni hareketin Türkiye için taşıdığı büyük tehlikeye işaret etmektir.

Derginin 1 Ocak 1974 tarihinde yayınlanan 204. sayısındaki Amerika – Barzani İlişkilerine Dikkat! başlıklı yazıda ise Washington Post gazetesinin bir haberine dikkat çekilmektedir. Bu habere göre Amerika, Irak’ta ve doğu sınırlarımızda bir Kürt devleti kurmak için silahlanan Barzani ile gizli pazarlıklar yapmıştır. Barzani’nin Amerika’nın siyasi ve askeri yardımına karşılık Amerika’ya Kerkük petrollerini vaat ettiği dile getirilmiştir. Yine derginin 26 Mart 1974 yılında yayınlanan 216. sayısındaki Barzani Hareketi başlılık yazıda da Türk vatanının geleceğini ve bütünlüğünü tehdit eden Barzani Hareketinin köklerinin Osmanlı Devletinin parçalanmaya başladığı dönemlerde aranması gerektiği belirtilmektedir. İngiltere, Amerika ve Rusya’nın ittifakıyla “Doğu’lu kardeşlerimizin bizden koparılması hain planı”na ilk olarak Muhammed Gazi ile başladıkları ama Gazi’nin, Mahabad Kürdixtan Cumhuriyeti’ni kurmasından sonra Rus politikalarına yan çizmeye başlaması üzerine Gazi’nin bu aykırı eylemlerinin bedelini hayatıyla ödediği ve İngilizler tarafından asıldığı dile getirilmektedir. Muhammed Gazi yerine emperyalist güçlerin bu sefer Molla Mustafa Barzani ile anlaştıkları vurgulanmaktadır. Barzani’nin Irak ile olan mücadelesi sonucunda Rusya’ya sığındığı, burada Moskova Diller Akademisi’nde eğitim alan Barzani’nin Kızıl Ordu’da da gerilla eğitimi gördüğü ve Rusya’da 11 yıl kaldıktan sonra İngilizler tarafından asılan Muhammed Gazi yerine getirildiği ifade edilmektedir. Rusya, İsrail, Amerika, İngiltere ve hatta İran’dan silah desteği alan ve Irak kabinesinde birkaç bakanla temsil edilen Barzani’nin 11 Mart 1970 yılında Irak hükümeti ile imzalanan anlaşma gereği Kuzey Irak’ta kendisine tanınan nisbî bağımsızlığı yetersiz bulması sonucunda Irak kuvvetleri ile çatışmaya girdiği belirtilmektedir.

27 Eylül 1977 yılında yayınlanan derginin 399. sayısında ise Barzani Hareketi ve Amerikan Emperyalizmi unnamedbaşlıklı bir yazı bulunmaktadır. Bu yazıda Barzani’nin dönemin ABD Başkanı Carter’e bir mektup gönderdiği ve yine üst düzey bir CIA ajanı olduğu söylenen ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın Barzani’ye cevap yazdığı ifade edilmektedir. Mektuplar “Özgürlük Yolu” dergisinin Eylül 1977 tarihli 28. sayısından iktibas edildiği dipnotta belirtilmektedir. Dönemin ABD Başkanı Carter’e yazdığı mektupta Barzani “Bize Kürt devletinin hem Birleşik Devletler’den hem de İran’dan destek göreceği söylendi; o şekilde ki, Kürtler için gerçek bir otonomiyi ve Irak için demokratik bir cumhuriyeti gerçekleştirmek için mücadele eden Kürtlerin Irak rejimi karşısında dayanabilmeleri mümkün olsun. Asgari Kürt ulusal haklarını tanımayan otonomi yasası, 1974 Mart ayında Irak hükümeti tarafında kasıtlı bir biçimde ilan edildiği zaman, dostlarımızın bize vaat ettikleri yardıma güvenerek onu reddettik. (…) Biz Kürtler, ABD ve İran’ın şeref sözüne güvenerek düşmana karşı koyduk ve onunla savaştık. Bize mükafat olarak söz verilen otonomi nerede? (…) Sayın Başkan, biz dostlarımızın yardım vaadine güvenerek bir savaşa girdik, fakat ansızın, savaş alanında kendimizi yalnız bulduk; Amerikan ve İran yardımından yoksun, arkamızda kapalı bir İran sınırı ve karşımızda durmayan akan son model Sovyet silahlarıyla donanmış bir ordu.” ifadelerine yer verdiği söylenmektedir. Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı sıfatıyla mektubu kaleme alan Mustafa Barzani’ye cevabı ise 22 Şubat 1975 tarihinde Henry Kissinger vermektedir. Kissinger, mektubunda Barzani tarafından kaleme alınan 22 Ocak 1975 tarihli mektubu aldığını, yürüttüğü mücadeleye hayranlık duyduğunu ve Barzani’nin verdiği mesajın ABD hükümetince büyük bir dikkatle üst düzeyde göz önüne alındığını dile getirmektedir. Kissinger mektubunu “Eğer Amerika Birleşik Devletleri Hükümetine durum hakkında daha fazla bilgi vermek için, Washington’a bir kurye göndermek isterseniz, onu memnuniyetle kabul edeceğiz. Şimdiye kadar yapmış olduğumuzu sürdürebilmek için gizliliğin büyük önem taşıdığı kanısındayım; yalnız bu nedenledir ki –özellikle sizin kişisel güvenliğinizi düşündüğümüzden- sizinle burada şahsen görüşmeyi istemekten tereddütlüyüm. Cevabınızı bekliyorum.” şeklinde bitirir. Dergi ABD’nin Barzani’ye vermiş olduğu desteği son anda geri çekmesinin sebebini Irak hükümetinin ABD’ye bazı önemli tavizler vermesine bağlar. Ayrıca dergi Barzani’nin 3 Mart 1977 yılında ABD Başkanı Carter’e kaleme aldığı ikinci mektubu da aynı sayfada yayınlamıştır. Barzani ikinci mektubunda da birinci mektubunda dile getirdiklerini tekrar ifade etmekte ve ABD ile yürüttüğü üst düzey ilişkilere değinmektedir. Dergi aynı sayfada Barzani’nin ABD’nin ünlü gangster sendikacısı (AFL/CIO Başkanı Meanye) ile görüşürkenki fotoğrafına da yer vermiştir. Derginin 20 Mart 1979 tarihinde yayınlanan 476. sayısında da söz konusu mektuplara yer vermeden önce 1976 yılından beri Amerika’da bulunan Molla Mustafa Barzani’nin geçirdiği kalp krizi sonucunda vefat ettiği haberini verir. 1946 yılında yanında bulunan 500 kişi ile birlikte Rusya’ya gidip gerilla eğitimi aldıktan sonra Irak’a dönen ve orada bağımsız bir Kürt devleti kurmaya çalışan Barzani’nin vefat etmesi ile emperyalist güçlerin yerine kimi getirecekleri sorusuyla yazıya son verilmektedir.

Genel olarak baktığımızda Yeniden Milli Mücadele Dergisi Barzani Hareketini siyonistlerin ve emperyalistlerin güdümünde bir hareket olarak değerlendirmiştir. Dergide özellikle Molla Mustafa Barzani’nin bağımsız bir Kürt devleti kurmak için İsrail, İngiltere ve ABD’ye birçok taviz verdiği dile getirilmektedir. Bunun en önemli göstergesi olarak da 1973 Arap – İsrail Savaşı sırasında Irak’ın fiilen İsrail’e savaş ilan etmesi üzerine Barzani’nin Irak aleyhine, Irak rejimine karşı mücadeleye kalkışması ve Barzani’nin ABD’nin desteklerinin karşılığı olarak Kerkük petrollerini ABD’ye vermeyi taahhüt etmesi gösterilmektedir.

Dergideki yazılar göz önünde bulundurulursa Barzani Hareketi ile ilgili şuanda ifade edilen birçok eleştirinin geçmişte de dile getirildiği rahatlıkla söylenebilir. Bu anlamda günümüzdeki bazı İslamcı dergi ve gazetelerin Mesud Barzani’nin 25 Eylül 2017 tarihinde aldığı referandum kararı sonrasında Barzani Hareketine bakışlarıyla 1970 – 1980 arasında yayın yapan İslamcı dergilerden Yeniden Milli Mücadele Dergisi’nin bakışı arasında bir fark gözükmemektedir. Buradan hareketle bir kısım İslamcı dergilerin Barzani Hareketine karşı tavır ve tutumlarının geçmişle olan irtibatı fark edilebilmektedir.

[1] http://nevzatcicek.blogcu.com/barzani-ailesi-tarihi/11383832

Leave a Comment