Sosyal Medyaya Yeni Bir Bakış

Yazar: Adem Pervan

Geçmişten günümüze teknolojinin varlığı, iyi ve/veya kötü olmak üzere birçok özelliği içinde barındırmaktadır. Bıçak misali; doktorun elinde hayat kurtarırken, zalimin elinde hayat alan bir araç olabilmektedir. Teknolojinin sunduğu internet, sosyal medya, vb. ağları kullanmak da kişilerin kendi tercihleri doğrultusunda verimli ve/veya verimsiz hale gelebilmektedir.

Sosyal medya, tarihsel süreç içerisinde ele alındığında haber kaynakları ve iletişim ağı olarak şu anda zincirin son halkasıdır. İnternet mefhumu, tüm dünya genelinde bireysel ve toplumsal olmak üzere her kesimi ve her alanı etkileyen geniş bir yelpazeye sahiptir. Aynı zamanda insanlığın yaşantı biçimini değiştiren/dönüştüren çeşitli alışkanlıklara da sebep vermektedir.

Bu bağlamda sebep(ler) fark etmeksizin büyük çaplı etkilediği kritik durumlardan birisi ise, insanın makine ile uyumunu had safhaya çıkarması ve buna paralel olarak insanın insan ile uyumunu ortadan kaldırmasıdır. İşte bu noktada dinimizin müslümanlar için önemli olan cemaat olgusu üzerinden şu soruyu sormak da fayda var. “Bir Müslüman Sosyal Medya’ya Nasıl Bakmalı?”.

Sosyal medyanın geniş kitlelere hitap etmesi aynı zamanda “Dünya ne kadar küçük” söylemini daha da anlamlı kılmaktadır.

Yasin Aktay ve Mahmut Hakkı Akın’ın editörlüğünde, bu ve daha farklı konu başlıklarına cevap vermek amacıyla “Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” perspektifinden yola çıkarak, Mustafa Derviş Dereli’nin kaleminden, “Bir Müslüman Sosyal Medya’ya Nasıl Bakmalı?” başlığında ele alınan kitaba da seride yer vermişlerdir. Kitap, ilk bölümlerde sosyal medya kavramını, tarihsel süreçten ele alarak, yeni medya ve dijitalleşen toplum merkezinde genel hatları ile irdelemiştir. Sonraki bölümlerde ise, “Dijital Ortamlarda Yer Edinmek” ve “Dijital Ağları Sorgulamak” konu başlıkları ile detaylı bir inceleme sunmaktadır.

“Dijital Ortamlarda Yer Edinmek” başlığı altında daha çok bireylerin üzerindeki olumsuz etkilerinden ve bunun sonucu olarak toplumsal manada kültürel deformasyondan bahsetmektedir. Sosyal medya kullanan çoğu kullanıcının, beğenme ve beğenilme ayrıca takip etme ve takip edilme arzusunun peşinden giderek yaptıkları paylaşımların, gerçek hayattan bağımsız olarak sosyal bir kimlik edinme çabası içerisinde olduğunu ifade etmektedir. Bu kimlik edinme çabasının beraberinde, başka kullanıcıların yaptıklarını ve paylaştıklarını da dikizlemek/gözetlemek eyleminin
gösteri, teşhir ve ifşa gibi sonuçlara yol açtığının gerçekliğini göstermektedir.

“Dijital Ağları Sorgulamak” başlığı altında ise, daha çok felsefi arka planı, sosyolojik ve psikolojik sonuçları ile birlikte dijitalleşmenin dini hayatın üzerindeki etkilerinden bahsetmektedir. Sosyal medyanın ne ifade ettiği ve nasıl anlamlandırılması gerektiğine dair farkındalık kazandırmanın önemine değinmiştir. Bununla birlikte kitap boyunca sıklıklar vurgulanan İslam dininin gerekliliklerin ve toplum nezdinde kabul gören değerlerin, her türlü sosyal mecrada da aynı karşılığa sahip olduğunun altını çizmektedir.

“Bir Müslüman Sosyal Medya’ya Nasıl Bakmalı?” kitabı, serinin diğer kitaplarında da olduğu gibi özelde genç kesimin samimi arayışlarında sorulan sorulara cevap vermek ve yön göstermek anlayışı ile çıkarılmıştır. Sosyal medyanın geniş kitlelere hitap etmesi aynı zamanda “Dünya ne kadar küçük” söylemini daha da anlamlı kılmaktadır. Artık Dünya’nın bir ucundan bir ucuna iletişim kurulabilmekte ve kültürel deformasyona sebep veren paylaşımlar yapılabilmektedir. Haliyle hayatımızı gereğinden daha fazla kuşatan bu dijitalleşmeye ve sosyal medya etkisine dair ortaya çıkan soru ve sorunlara karşılık cevap arayışı da, Müslümanlar için gerekli olmuştur.

İnternet mefhumu, tüm dünya genelinde bireysel ve toplumsal olmak üzere her kesimi ve her alanı etkileyen geniş bir yelpazeye sahiptir.

“Bu çalışma; teknik arka planından, kültürel farklılıklardan, bireysel-toplumsal yansımalarından ve dini hayatta meydana getirdiği dönüşümlerden hareketle dijital ağlara yönelik Müslümanca bir bakış açısı geliştirebilmenin imkanına odaklanmaktadır. Böylelikle söz konusu sorumluluk alanı bağlamında daha derin tartışmalara alan açmaya küçük bir katkıda bulunmayı hedeflemektedir.”

Bu bağlamda, “Bir Müslüman Sosyal Medya’ya Nasıl Bakmalı?” kitabını okuyan her kesimden ve her yaştan kişiler, Müslüman toplumların hassasiyetini aynı zamanda genel ahlak çizgisini göz önünde bulundurarak ele alınan konu başlıklarını okurken, daha geniş pencereden sosyal medya konusunu tahlil edebilecek ve konu ile ilgili soru ve sorunlara karşılık daha da bilinçli bir şekilde yaklaşım sergileyecektir.

Leave a Comment