Kamera Gözünden Düğün Törenleri (Değişen Beğeni ve Öncelikler)
Kamera Gözünden Düğün Törenleri (Değişen Beğeni ve Öncelikler), Nazife Şişman, 30 Nisan 2016, 18.00
İLEM Toplum Çalışma grubu tarafından düzenlenen ve gündelik hayatta toplumsal değişimin yansımalarını inceleyen Beğeniler serisinin 9. oturumu “Kamera Gözü’nden Düğün Törenleri: Değişen Beğeni ve Öncelikler” başlıklı sunum ile Nazife Şişman tarafından gerçekleştirilmiştir. Konuşma genel hatlarıyla günümüz düğün törenleri ve geleneksel gelin ve damat rollerinin değişimi üzerinden örneklerle ilerlemiştir. Özellikle geleneksel olarak kanıksanmış “mahcup” ve “mütevazı” gelin rolünün değişimi üzerinde duran Şişman, adeta bir film senaryosuna dönüşen düğün kurgularını sosyal medya paylaşımlarının etkisi vb. açılardan değerlendirmeye çalışmıştır. Sunumu bitirmeden önce fotoğraf ve gerçeklik ilişkisi üzerinden sosyal medya paylaşımları ve bunların kamusallaştırılması meselesi toplumsal olarak değişen değer ve hassasiyetler üzerinden yorumlanmaya çalışılmıştır.
Şişman, sunumuna daha önce Youtube’da bir düğün videosu izleyip izlemediğimizi sorarak başladı. Bilindiği üzere facebook, twitter ve instagram gibi popüler video ve fotoğraf paylaşım kanalları Youtube’dan farklı olarak görece sınırlı bir çevreyle paylaşımda bulunmak anlamına gelmektedir. Oysa bir düğün videosunun sosyal medya kanalının başka bir uzantısı olan Youtube gibi, geniş bir paylaşım ağına açılması bu anlamda şaşırtıcı bulunmuştur. Dakika dakika kaydedilen (gelin ve damadın sabah uyandıkları ve hazırlık için evden çıkmalarından düğün ertesine kadar olan süreç) ve Youtube’da paylaşılan bir düğün videosu ya da düğün videoları üzerinden bazı tespitlerde bulunulmaya kalkışıldığında çok girift bir tablo ile karşılaşılmaktadır.
Sosyal medya uzantılarıyla ve daha özelde kameranın hayatımıza dâhil olması üzerinden “gündelik hayatın törenselleştirilmesi” ve ertesinde neredeyse tüm toplumsal ve kültürel süreçlere sirayet eden bu durum toplumsal rollerin görünür hale geldiği yerlerden biri olan düğün törenlerinde de bir dönüşüm başlatmıştır. Ancak rol kavramını günümüz düğün törenleri açısından düşünürsek, kavramın somut anlamıyla tecessüm ettiğini görmekteyizdir. Düğünün öznesi olarak gelin ve damat günümüz düğün törenlerinde bir gösterinin figüranı haline gelmekte ve adeta rollerini yerine getirmek hususunda oldukça titizlenmektedirler. Çoğunlukla ileride hatıra olarak gösterilmesi planlanan fotoğraf ve videolar içinse ideal rol biçildiğinden söz eden Şişman, bunu kamera aracılığıyla kaydetmenin ise gerek gelin ve damat kostümlerinde gerekse gelin ve damadın davranışlarında bazı değişikliklere sebep olduğunu söylemiştir.
Şişman bununla ilgili olarak, Youtube’da yer alan düğün videolarından bazı örnekler de vererek kameranın perspektifinden gelin ve damat rollerindeki değişimi özetlemeye çalışmıştır. Bu videolarda genellikle düğün öncesi ve sonrası adım adım kaydedilirken, mahrem alandaki bazı değişiklikler de kameranın kaydı altına alınmakta ve neredeyse birçok videoda bilerek ya da bilmeyerek bu alan paylaşıma açılmaktadır.
Şişman, video kaydı olarak düğünlerde, dikkati çeken bir diğer husus olarak da neredeyse her anlamda geleneksel kalıplarından çıkan yeni düğün törenlerine değinmiştir. Gözlemlerinden hareketle, günümüz kına, nişan ve düğün törenlerinde neredeyse her eylemin bir videoya ya da facebook, instagram gibi fotoğraf paylaşım kanallarına konu olmak istercesine yapıldığı izlenimini edinmekteyizdir, Şişman’a göre. Neredeyse hemen herkesin istediği takdirde ulaşabildiği farklı fotoğraf ve video çekimi bu işi organize eden kimselerce kolayca gerçekleştirilmektedir. Hatta çekimleri yapan organizasyonlardan bazıları çekimleri umuma açmak konusunda teklifte bulunursa, çok daha düşük bir ücrete de hallolabilmektedir. Durum böyle olunca işin eğlence boyutundan her türlü organizasyona kadar düğün törenleri sonuna kadar sistemli bir şekilde yürümekte ve bu durumda ortaya gülüşü, bakışı ve hareketleri hesaplanan birer damat ve gelin modeli çıkmaktadır. Genellikle de klasik gelin ve damat görüntüsü aşılmaktadır.
Burada bir kıyas ile konuyu özetlemeye çalışan Şişman, niyetinin sadece günümüz düğün törenlerine olumsuz eleştiride bulunmak olmadığını şöyle ifade etmiştir. Kendi hayatından ve yakın çevresinden hatırladığı kadarıyla(yaşımız itibariyle bizim tanıklık edemediğimiz bir dönem), günümüzde bazı gelin rollerinde olduğu gibi cesur, ziyadesiyle neşeli ve gelin rolünü en iyi biçimde gerçekleştirmeye çalışan gelinlerle pek karşılaşmadığını düşünmektedir. Aileler arasındaki muhabbeti göstermek ve düğüne katılan kimseleri hoşnut etmek için eğlenmek ve eğlendirmek neredeyse her toplumda var olan düğün pratikleri olmasına karşın hiçbir biçimde aşırıya kaçmamak adeta bir düsturdur. Özellikle gelinin kendi evinden ayrılışı ve yeni bir eve gidişi oldukça törensel bir biçimde gerçekleşmekte ve bu da farklı kültürlerde anlam yüklü eylemlerle gerçekleşmektedir.
Günümüzde teatral bir eyleme dönüşen düğün törenlerinde, eğlenme yerine ne kadar eğlenildiğini gösterme anlayışının yerleştiğini düşünmekte olan Şişman, aynı durumun sosyal medya kanalıyla gerçekleşen paylaşımlarda da görüldüğüne işaret etmektedir. Zaman ve mekânı kaydedip paylaşma, orada bulunma hali git gide geçirilen vaktin hoşluğu ve anı yaşama zevkinin önüne geçmektedir. Bu sadece gündelik yaşamın herhangi bir yerinde gidilen, oturulan, sohbet edilen bir mekân için değil daha manevi mekânların kullanımında da görülmektedir. Bununla ilgili olarak kutsallık atfedilen mekânların kullanımı da her geçen gün ölümsüzleştirilen(!) birer fotoğrafa dönüşmektedir.
Bunun yanında sosyal medya paylaşımı konusunda oldukça temkinli olan ve kendini bir sosyal paylaşım ağı içinde göstermeyen kimselerce farklı alternatifler üretildiğini ve bunlar üzerinde de ayrıca düşünülmesi gerektiğini söyleyen Şişman, söz konusu kimselerin takva cihetiyle böylesi yollar tercih etmiş olduğundan bahsetti. Şişman daha önce bir dergi çalışması için röportaj yaptıkları ismini vermediği bir kadın üzerinden bu durumu örneklemiştir. Tesettürlü olması hasebiyle, çok da tabii bir biçimde kendi resmini paylaşmak istemeyen ancak gittiği, oturup kalktığı birçok mekânı isim olarak neden paylaştığı sorulduğunda ise cevaben buralarda bulunmak ve bulunmanın delili olarak da paylaşmanın sakıncalı olmadığı şeklinde bir cevap almıştır.
Şişman’a göre bir diğer düşünülmesi gereken şey ise söz konusu sosyal medya paylaşımlarını genelde kadın ve kadının mahremiyeti üzerinden tartışıyor oluşumuz noktasındadır. Birçok noktada erkeğin bu alanda tenkit edilmiyor oluşu ise biz dinleyiciler tarafından da dile getirilmiş ve bunun arkasındaki temel sebebin ne olduğu üzerinde durulmuştur. Ancak Şişman tek taraflı bir yaklaşımın bu konuda çok doğru olmadığını dile getirmiş, aynı eleştirel tutumu yeri geldiği takdirde hem kadın hem de erkek için yapmanın kaçınılmaz olduğunu söylemiştir.