Süleymaniye’de Çay Seremonisi
Söyleşi: Dr. Qayyim Naoki Yamamoto
Konuşan: Esma Nur Demir
Tasavvuf ve Asya’da İslam üzerine çalışmalar yapan Dr. Qayyim Naoki Yamamoto ile Süleymaniye’de gerçekleştirdiği Japon Çay Seremonisi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Çay Seremonisi nedir? Kısaca anlatabilir misiniz?
Çay Seremonisi, 700 yıl önce başlayıp şimdiye kadar devam eden, Japonya’daki en eski geleneklerden birisidir. Japonlar çay servisi yaparken manevi eğitim almayı amaçlıyorlardı. Japoncada “chado” denen pratiği öğrenerek ahlaki ve estetik disiplin kazanıyorlardı. Bu pratik önce Zen Budizm kültürü olarak başladı, daha sonra Samuray kültürü olarak gelişti. Günümüzde de devam ediyor ama Japonya’nın sekülerleşmesiyle beraber artık pek yapılmıyor. Bu yüzden bu gelenek bitmek üzere.
Çay Seremonisi’nin Asya medeniyetinin bir özeti, özü olduğuna inanıyorum. Bu seremoni sayesinde Asya kültürünü tanıtabildiğimi düşünüyorum.
Siz seremoniyi öğrenmeye nasıl başladınız? Nasıl ilginizi çekti?
Ben seküler bir Japon olarak büyüdüm. Küçüklüğümde Çay Seremonisi’ni biliyordum ama yapmıyordum. 5 sene önce ciddi bir şekilde mürit olarak başladım. Doktora tezi yazıyordum ve o sırada çok stresliydim. Japonya’nın sekülerliğine bağlı olarak o zamanlarda Batı medeniyetini çok iyi biliyordum. Orta Doğu çalışmaları da yapıyordum. Kendime şöyle söyledim: “Aslında ben kendi medeniyetimi bilmiyorum.” Japon olarak doğdum, Japon olarak büyüdüm. Japon olarak eğitim aldım. Ama elimde hiç Japon geleneği yoktu. Benim ailem aslında Samurayların torunuydu. Evimizde çay seti vardı. Büyükanneme “bu nedir?” diye sordum. Aslında o da bir çay ustasıydı. O zaman tekrar Japon olmak için Çay Seremonisi’ni öğrenmeye karar verdim. Türkiye’de çalışacağım belli olmuştu. Eğer Türk öğrenciler bana Japon kültürü hakkında soru sorarlarsa ne anlatabilirim, diye düşündüm. Çay Seremonisi’ni öğrenirsem onlara aktarabilirim dedim. Aslında tekrar Türk öğrenciler için başladım diyebiliriz. Diğer sanatlar için çok özel aletler lazım. Türkiye’ye getirilmesi de zor olabilir. Ama çay seremonisi için aletler varsa her yerde yapabilirim. Sokakta da yapabilirim, bahçede de yapabilirim.
Çay Seremonisi’nin en önemli felsefelerinden birisi herkese açık olması. Eski zamanlarda Çay Seremonisi’ne sultan da katılabilirdi, samuray da katılabilirdi, çiftçi de katılabilirdi.
Bu pratiği Süleymaniye’de gerçekleştirme amacınız nedir?
Eski İstanbul aslında bütün medeniyetlerin merkeziydi. İstanbul’da her şey vardı. Yedi kıtadan çok çeşitli insan buraya gelip, kendi geleneğini ve kültürünü burada geliştiriyordu. Örneğin İstanbul’da Afgan Tekkesi de vardı, Özbekler Tekkesi de vardı. Japonlardan emin değilim ama Çin tekkeleri de vardı. Bunun sebebi İstanbul’un hac yolculuğunda mühim bir nokta olmasıydı. Benim amacım Japonya’da bitmek üzere olan bu geleneği Süleymaniye’de ihya etmek. Çünkü İstanbul’da Çay Seremonisi’nin sunduğu manevi eğitime, açık medeniyete değer veren öğrenciler var. Açık medeniyete vakıf olmak için Batı medeniyetini ve Orta Doğu medeniyetlerini bilmek yeterli değil. Aslında dünya üzerinde Batı ve Orta Doğu’dan daha fazla medeniyetler var. Bunlardan en mühim olan bir tanesi Asya medeniyeti. Çay Seremonisi’nin Asya medeniyetinin bir özeti, özü olduğuna inanıyorum. Bu seremoni sayesinde Asya kültürünü tanıtabildiğimi düşünüyorum. Seremoninin arka planında Çin felsefesi ve Japon adap eğitimi var. Dünyaya bakışı, insana bakışı, doğaya bakışı bu seremonide öğrenebiliriz. Süleymaniye’de Türk öğrencilere açık medeniyet eğitimi vermek için ve Asya medeniyetinin değerlerini tekrar ihya etmek için en uygun olan yöntemin bu seremoni olduğuna inanıyorum.
Çay Seremonisi nasıl gerçekleşiyor?
Her şeyden önce öğrencinin olması lazım. Seremoni; hocanın ve öğrencinin birbirlerine “よろしくお願いします (Yoroshiku Onegaishimasu)” demesiyle başlıyor. Bunun arka planında Çin felsefesi var. Yin-Yang teorisine işaret ediyor. Hoca olmadan öğrenci olmuyor ve aynı şekilde öğrenci olmadığı zaman da hoca olmuyor. Birbirimizin değerini anlayarak pratiğe başlıyoruz. İlk seviyede çay mendili adabını öğreniyoruz. Sonra temizleme adabı ve çay aleti kullanma adabını öğrenerek baştan sona kadar öğrenci ile beraber pratik yapıyoruz. Daha sonra misafirlere çay ve tatlı ikramı oluyor.
Çay Seremonisi, 700 yıl önce başlayıp şimdiye kadar devam eden, Japonya’daki en eski geleneklerden birisidir.
Çay Seremonisi’nin insanlara etkileri nelerdir?
Bu seremoninin insan psikolojisi için faydalı olduğu söyleniyor. Çağdaş toplum artık çok hızlı ve bazen hayatımız çok dağınık olabiliyor. Ama bu çay pratiğini yaparken sadece bir şeye odaklanmalısınız. Bu odaklanma gerçekleştiği zaman başka gereksiz kötü şeyleri düşünmeyeceksiniz. İlk başta stres hissedeceksiniz fakat sonra alışınca çok rahat hissetmeye başlayacaksınız. Bu da gönlün temizlenmesi demek oluyor. Ben de genelde dağınık bir insanım. Hiçbir şeyi düzenli bir şekilde yapamam. Çay Seremonisi benim için de çok faydalı oldu.
Seremoniye kimler katılabilir?
Çay Seremonisi’nin en önemli felsefelerinden birisi herkese açık olması. Eski zamanlarda Çay Seremonisi’ne sultan da katılabilirdi, samuray da katılabilirdi, çiftçi de katılabilirdi. Kurucu Sen Rikyu herkese açık bir gelenek olmasını istedi. Ben de bu geleneği devam ettirmek istiyorum. Çünkü bazen Japonya’da bu gelenek çok pahalı kurslar olarak yapılıyor. Sadece zenginler katılabiliyor. Bu normal haklardan uzaklaşmış bir sistem, hakikat bu değil. Herkese açık olması lazım. İsteyen herkese Çay Seremonisi’ni tanıtmak istiyorum.
Fotoğraflar: Rabia Rukiye