SÖZLÜ TARİH GÖRÜŞMELERİ

Hazırlayan: Esra Kamacı

Sözlü tarih görüşmeleri tecrübeyi ilk ağızdan aktarmanın yanında dönemsel bir okumaya da fırsat sunar. Hayat hikayelerini, siyasi olayları, zorlukları, imkansızlıkları, dergicilikle başlayan dostlukları ve yayıncılık hayatından kesitleri merak ediyor musunuz?

Atasoy Müftüoğlu çocukluğuna dair en trajik anıyı şu sözler ile aktarıyor; “…, 1946’da rahmetli annem ve babam camide çocuk okuttukları için jandarma tarafından cami basılarak alıkonuldular.” Müftüoğlu kendi hayat hikayesini anlatırken aslında 1946 Türkiye’sini bir yönüyle betimliyor.

Metin Mengüşoğlu babasının hayat hikayesinden söz ederken, Alevi halklarının askerlik noktasındaki sıkıntılarını gözler önüne seriyor. Göç hikayelerini anlatırken birçok mekana değinen Mengüşoğlu, Harput’taki tekke kültüründen, isyanlardan ve sürekli değişen kanunlardan bahsediyor.

Öte yandan sözlü mülakatlarda hayat hikayelerinin yanı sıra birbirinden farklı hayatların dergicilik yolunda nasıl birleştiğini de izleyebiliyoruz.

Beşir Eryarsoy; Diriliş, Hareket, Büyük Doğu dergileri ile ilişkisini ve zihin dünyasının nasıl şekillendiğini bizlere aktarıyor. Eryarsoy, Diriliş dergisi ile yayıncılık hayatını nasıl sürdürdüğünü ve Sezai Karakoç ile olan dostluğunu anlatıyor.

Burhan Kavuncu, 12 Mart sonrası süreçte yayıncılığın nasıl şekillendiğini dile getiriyor. Cezaevinde kendi aralarında zuhur eden tartışmaları bir deklarasyon olarak yayınladıklarını fakat bu bildirilerin dışarı çıkartılmasının engellendiğini ve halen o deklarasyonların bulunamadığını ifade ediyor.

Ahmet Mercan, sesli yayın sürecine başlama hikayesinin arkası yarın kayıtlarından ilhamla gerçekleştiğini ifade ediyor. “Öğrenci evinde dergi poşetlerken eskiden dinlediğimiz arkası yarın kayıtları aklımıza geldi. Dedik ki, İslam tarihinden olayları bu şekilde yapamaz mıyız?”

Dönemsel çerçeveyi birinci ağızdan dinlemeye fırsat veren sözlü tarih görüşmeleri tüm bunların yanında dergicilik faaliyetlerinde adı geçen önemli isimlerin beslendiği kaynakları, içinde bulundukları fikri yapıyı bizlere gösteren hikayeleri sunuyor.

İslamcı dergiciliğe yönelik fikri çeşitliliğin sunulması amacıyla Abdurrahman Dilipak, Şule Yüksel Şenler, Hayrettin Karaman, Resul Tosun, Turan Koç gibi birçok isimle sözlü tarih görüşmeleri yürütülmüştür. Bu kişiler 1950 sonrası yayın hayatında da aktif rol almışlardır.

Görüşmeler, tanıkların içinde büyüdükleri aileye, çevreye, sosyal ortama dair fikirleri ile başlamış, beslendikleri kaynaklar ile devam etmiş ve yön verdikleri dönemin ele alınması ile sonlanmıştır.

Sözlü tarih mülakatları İDP kapsamında çıkan yayınlardan olan Sesler ve İzler ismiyle Lütfi Sunar (@lutfisunar) ve Büşra Bulut (@busra_bulut) editörlüğünde basılı yayına aktarılmıştır.

İslamcı dergiciliğin hafızasını anlamak adına değerli görüşmeleri içeren sözlü tarih mülakatlarına ulaşmak için: https://sozlutarih.idp.org.tr

Leave a Comment